top of page

ıx

kimi gayeler gibi uzanan ormanlardır

martıların uçması gibi şehirlerimizde

keyfine diyecek yok yılgınlığının

ezgiler üstünde hiç bilmediği yerleri arayan kim varsa ayakları toprakta yakın

kıpırdayan bir deryanın dışında

alemlere sığmaz oldu

kafi ellerinde zaman

ucu bucağı ete kemiğe dokunur

kursaklarda aç hizmetkarlar

olur olmaz işler dokur

böyle bin yıl belki ve belki bin yıl daha

kendi kendine yavaş bir öğlen üstü gibi

koca medresenin kubbesi eğilir

bir nefes ötede feza

aynı zamanın figan etmesi gibi ruhundan

doğurup kendini

kimi gayeler gibi uzanan ormanlardan

kimi pencerelerde şehre bakan duruşlardan

gökyüzü nehir

kimi aynı martıların kanatlarından

böyle bin yıl belki ve belki sonsuza kadar

-lapseki, aralık 2018-

bottom of page